Koku kaybı, kabızlık ve uykuda konuşmaya dikkat… Bunlar ilk belirtiler olabilir!

Erken Evrede Parkinson Belirtileri ve Risk Faktörleri

Parkinson’un erken evre belirtileri koku duyusunda azalma, kabızlık, uykuda konuşma gibi durumlar olabilir. Nöroloji Uzmanı Dr. Yüksel Dede, yaşlanan nüfusla birlikte dünya genelinde Parkinsonlu hasta sayısının artmasının beklendiğini ifade etti. Hastalığın belirtileri ve risk faktörlerine dair önemli bilgiler paylaştı.

Parkinson ve Belirtileri

Parkinson, zamanla beyindeki dopamin üreten hücrelerin azalması sonucu ortaya çıkan ilerleyici bir sinir sistemi hastalığıdır. Uzm. Dr. Yüksel Dede, dopamin eksikliğine bağlı olarak hareketlerde yavaşlama, titreme, kas sertliği ve denge sorunlarının ortaya çıkabileceğini belirtti.

Ailesinde Parkinson Hastalığı Öyküsü Olanlarda Risk Daha Yüksek

Hastalığın yaşla birlikte arttığını vurgulayan Dr. Dede, ailesinde Parkinson hastalığı öyküsü bulunan kişilerde hastalığın daha erken yaşlarda görülebileceğini söyledi. Ayrıca, pestisitler gibi kimyasallara uzun süre maruz kalmanın da hastalığın gelişiminde etkili olabileceğini belirtti.

  • Hastalığın cinsiyetlere göre görülme sıklığı farklılık gösterebilir.
  • Özellikle erkeklerde kadınlara göre daha sık görülme eğilimi vardır.

Erken Evre Belirtilere Dikkat!

Uzm. Dr. Dede, bazı belirtilerin yıllar öncesinden başlayabileceğini ancak erken fark edilmediğinde hastalığın uzun süre sessizce ilerleyebileceğini söyledi. Koku duyusunda azalma, kabızlık, depresif duygu durum, uykuda konuşma gibi başlangıç belirtilerinin erken evrede ortaya çıkabileceğini belirtti.

Yeni Tedavi Yöntemleri

Son yıllarda Parkinson tedavisinde önemli gelişmeler yaşandığını belirten Uzm. Dr. Dede, daha etkili ilaçlar, infüzyon pompaları ve derin beyin stimülasyonu gibi yeni tedavi yaklaşımlarının hastalığın yönetiminde kullanıldığını ifade etti.

‘Beyin Pili Tedavisi Uygun Hastalara Yardımcı Olabilir’

Hareket bozuklukları tedavisinde beyin pili yönteminin genç yaşta Parkinson tanısı almış hastalarda etkili bir seçenek olabileceğini aktaran Uzm. Dr. Dede, tedaviye uygun hastanın seçiminin önemine dikkat çekti.

‘Kök Hücre Tedavisiyle Güçlü Gelecek İmkânı’

Dr. Yüksel Dede, son yıllarda geliştirilen kök hücre tedavisiyle ilgili yapılan klinik çalışmaların, Parkinson hastalığının seyrini olumlu yönde etkileyebileceğini belirtti.

Hastaların Yaşam Kalitesini Artırabilecek Öneriler

Uzm. Dr. Dede, Parkinson hastalarının yaşam kalitesini artırmak için ilaç düzenine dikkat etmeleri, düzenli egzersiz yapmaları ve sağlıklı beslenmeleri gerektiğini belirtti. Ayrıca, sosyal hayata katılımın önemine vurgu yaptı.

Related Posts

Diş sıkmak boyun sağlığını etkiliyor

Uzmanlar, stres ve uyku problemleri nedeniyle farkında olmadan dişlerini sıkmanın, boyun kaslarında gerginlik, baş ağrısı ve postür bozukluklarına yol açabileceğini belirtiyor. Fizyoterapist Ahmet Burak Sezgin, çözümün diş hekimliği ve fizyoterapinin birlikte çalışmasından geçtiğini vurguluyor.

Ezine, tulum veya lor değil: En sağlıklı peynir bakın hangisiymiş

Ne Ezine ne tulum… Uzmanlara göre bu Kıbrıs lezzeti, içerdiği vitamin ve minerallerle en sağlıklı peynir unvanını hak ediyor.

Ne yoğurt ne kefir: En çok probiyotik onda var, metabolizmayı sıfırlıyor

Yoğurt ve kefirden daha güçlü probiyotik kaynakları artık daha çok dikkat çekiyor. Bu besinler bağırsak florasını yeniden inşa ediyor, sindirimi kolaylaştırıyor ve metabolizmayı adeta baştan başlatıyor…

Diş enfeksiyonlarına dikkat: Sepsis gelişebilir

Biruni Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Başhekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Taha Aktaş, ağız sağlığının genel sağlıkla doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayarak, ihmal edilen diş enfeksiyonlarının ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini söyledi.

Doğrama tahtaları büyük tehlike saçıyor: Bu görüntüyü görürseniz hemen evden uzaklaştırın

Uzmanlar, mutfakların vazgeçilmezi olan doğrama tahtalarının kullanımında dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Özellikle bu görüntüde olan doğrama tahtalarının, gıda güvenliği açısından ciddi riskler taşıyabileceğine dikkat çekildi.

‘Tüp bebek’ yaşı küçülüyor

Hava kirliliği, deterjan, kozmetik, plastik, pestisitli ve hormonlu besinler yüzünden toksin maruziyetimiz artıyor. Bu durum üreme sağlığımızı da tehdit ediyor. Dolayısıyla kısırlık oranları hızla artıyor. Günümüzde 30’lu yaşlardaki pek çok kadın da doğal yoldan gebe kalamıyor ve tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olabiliyor.