18 milyondan fazla insanın yaşadığı Başkent Tahran’da tehlike çanları çalıyor. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, “Eğer tüketimi azaltmazsak eylül ya da ekimde barajlarda hiç su kalmayacak” diyerek acil tasarruf çağrısında bulundu. Yetkililer, kentin birkaç hafta içinde ciddi su sıkıntısıyla karşılaşabileceği uyarısını yineliyor.
SADECE YÜZDE 6’SI DOLU
Newsweek’in analizine göre, Tahran’ın en önemli su kaynaklarından Amir Kabir (Karaj) Barajı 200 milyon metreküpün üzerinde su tutma kapasitesine sahip olmasına rağmen şu anda kullanılabilir hacminin yalnızca yüzde 6’sını barındırıyor.
Avrupa Uzay Ajansı’nın Sentinel-2 uydularından 2020–2025 arasında elde edilen görüntüler, su yüzeyindeki kaybın hızını ve ciddiyetini ortaya koyuyor.
DİĞER BARAJDA DOLULUK YÜZDE 10
Doğu ve kuzey Tahran’a su sağlayan Lar Barajı da alarm veriyor. 960 milyon metreküplük kapasiteye sahip barajın doluluğu yüzde 10’un altına indi. Son beş yıla ait uydu karşılaştırmaları, göl yatağının büyük bölümünün kuruduğunu gösteriyor.
Kuzeybatı İran’daki Urmiye Gölü ise yok olma eşiğinde. Bir zamanlar dünyanın en büyük ikinci tuz gölü olan Urmiye, aşırı sıcaklar, düşük yağış, buharlaşma ve binlerce kaçak kuyunun açılması nedeniyle kuruma noktasına geldi.
Euronews’in haberine göre; İran Çevre Koruma Örgütü, “Rapor edilecek bir seviye kalmadı” diyerek felaketin boyutunu ortaya koydu. Uzmanlar, gölün tamamen yok olması halinde zehirli tuz fırtınaları, kitlesel hayvan ölümleri ve solunum yolu hastalıklarında artış uyarısında bulunuyor.
‘EYLÜL YA DA EKİMDE HİÇ SU KALMAYACAK’
Hükümet kanadı, tüketim yönetimine odaklanıyor. Hükümet Sözcüsü Fatemeh Mohajerani, “Su ve elektrikteki enerji dengesizliğini halkın da desteğiyle, tasarruf ve tüketim yönetimiyle çözmek zorundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan da “Tahran’da eğer halk iş birliği yapmaz ve tüketimi kontrol altına almazsa, barajlarda eylül ya da ekimde hiç su kalmayacak” sözleriyle çağrısını yineledi.
Uzmanlar, yüksek sıcaklıklar, düşük yağış ve onlarca yıllık kötü yönetimin İran’ı çevresel bir kırılma noktasına sürüklediğini belirtiyor.
Su kaynaklarının hızla tükenmesi yalnızca tarımı ve enerji üretimini tehdit etmekle kalmıyor; hava kalitesini bozarak halk sağlığını da ciddi biçimde riske atıyor.
Krizin, bölgesel gıda tedarik zincirleri ve ticaret üzerinde olumsuz etkiler yaratması bekleniyor. Tahran’daki kritik rezervler erirken, yetkililer acil önlemleri devreye sokuyor ve vatandaşlardan su ile elektrik tüketimini kısmalarını istiyor.